Jan 4, 2011

growing apart?


iş bu postumuz öyle nükteli komikli olmayacak. zira bugün aklıma takılan ingilizce phrase "grow apart" beni çağrışımın pençesine düşürerek bu mecraya sürükledi. grow apart, bilindiği üzere "yavaş yavaş kopmak" anlamına gelir. lakin kelimeleri ayrı ayrı ele alırsak ayrı gayrı büyümek, olgunlaşmak gibi kekremsi bir tat veren acıklı bir manası vardır. bir zamanlar aynı eylemleri yapıp aynı şekilde hissettiğiniz o elmanın öbür yarısı insandan ve hatta o zamanki kendinizden uzaklaşmanız, hatta yabancılaşmanız durumunda kullanılabilir. "ben görsel yolla daha iyi anlıyorum yea" gibi bahanelerle bana gelmemeniz için meseleyi bir diagramla anlatmak gerekirse hemen şöyle buyrun, aşağıda epik bir growing apart mezvu bahis:



uzun bir süre boyunca iletişim kurup birbirini güncellememek, araya fiziksel mesafelerin girmesi (ah o yollar, sanki çağ atlatıyorlar) ya da farklı sosyal ortamlara dahil olmak gibi faktörler cebren ve hileyle bu growing apart hadisesinin katalizörleri gibidir. ve bloggerınız miss piggy, tıpkı sizin gibi bu faktörlerin her birine maruz kalmış bir aciz olarak hepsine ekseriyetle küfür eder. senin benim komşu rukiye teyzenin hiç önemsemediği o günlük pratikler, hatta itinayla kaçmaya çalıştığımız o rutinler aslında insanları sarmalayan sağlam ipliklerdir. sevgilinle bira tokuşturarak izlediğin how i met your mother olsun, kankanla çin yemeği sipariş edip izlediğin cuma gecesi filmleri olsun, hep aynı omletin piştiği ve aynı peynirin olduğu pazar kahvaltıları olsun. bunlar çok masum görünen, küçücük fıçıcık detaylar olabilir. ama bir yerde sürerlilikleri onları önemli kılar, çünkü aslında insanları birbirine bağlarlar (evet canım, aynen nokia gibi). aynı anda aynı şeyleri yapmak, izlemek, dinlemek işte kısaca birlikte büyümek bu şekilde günlük "önemsizliklerle" oluşan bir şeydir. araya o mendebur katalizörlerden biri girdiğinde ve tüm bunların devamlılığı hatta belki imkanı kalmayınca başka insanlarla başka günlük yaşam pratikleri öreriz ilmek ilmek. yeni rutinlerimizle belki daha mutluyuzdur belki daha mutsuz, bu total hesaplarından anlamam. ama işte o geçmişteki mihenk taşı edasındaki eylemleri bu sefer tek başına ya da başkalarıyla yaparken, o eski rutinleri örerken oluşturduğun ilmekleri bu sefer boğazında düğüm olarak bulursun. ne yediğinin tadı, ne izlediğinin gırgırı kalır, elinde avuncunda bir tek coşkun sabah ve anılar nağmeleri ile kalakalırsın.

aslında çok deterministik yaklaşmamak lazım. evet bazen araya yollar yıllar girse de hala bir elma kalabilme durumu namümkün değildir. günlük pratikler olmasa da aynı düşüncede ve hissiyatta gelişebilirsin hayatta, ama işte işimiz daha bir şansa kalmıştır bu durumda. çünkü teknoloji her ne kadar birbirimizi güncellememizi kolaylaştırsa da, birinin hangi gün hangi etkinliğe gittiğini, kiminle neler yaptığını pasif bir şekilde takip etmek ya da dinlemek ile bunları bizzat ve fiilen beraber yapmak arasında deniz akkaya'nın estetikli ve estetiksiz hali kadar fark vardır. dolayısıyla dötünüzü sosyal medya ya da türevi teknolojik mümkünatlara bağlamak pek yeterli bir çaba değildir. bazen bir şekilde olur ve happily ever after olur, bazense bir zırt olmaz ve insanlar farklı yönlerde değişir. hülasa, growing apart hayatın ketum gerçeklerinden biridir. ve geliyorum demez. önünde diz çöküp merhamet dilenmek nafiledir, mission completed'tir, o kişi ile ayrı dünyaların insanı olmuşsunuzdur. feleğin çemberinden atlayayazmış birlikteliğiniz fail olmuştur. selam verip ayrı yollarınızı arşınlamaya başlarsınız. ne elem, ne keder yüklü, içim şişiyor. yoksa sadece bana mı böyle buruk geliyor growing apart, insanların kolay adapte olduğu bir süreç mi bilmiyorum tabi.

velhasıl kelam, bana bu growing apart hadisesine direnmeye çalışır bir haliyet-i ruhiyeyi anımsatan ve penceremden dışarı süzgün süzgün bakarken hiçbir koşulda kopmamak istediğim insanları ve onlarla paylaştığım güzel rutinleri andırtan, düşündürten bir şarkıyla sizleri bugünkü iç bunaltan vaazımdan salıveriyorum,
ilhan erşahin ve sahara lounge'dan gelsin,
fly: http://dinlea.com/369225 (fizy'i under construction gördüm, ne idüğü belirsiz sitelere talibiz)

No comments: