Jan 7, 2011

biraz benden biraz kültür sanat.

gece gece canım sıkılıyor ah okuyucu vah diğer blogger kardeşlerim, threesomelarım.
yine ders çalışmak durumlarında olmak, bir sınavı geçmek hissiyatı sardı dört bir yanımı - hatıralar da cabası.
girmem gereken sınav almanca olup çalışmam gerekenlerde güzide dil almancaya dair her şeydir.
beynimin öğrendiklerini ne de çabuk dışladığına bir kez daha büyülenerek tanıklık ediyorum.ah ulan acımasız hayat, yıllardır bu dile çalışıyorum, ben bıktım o bıkmadı benden.
yeni yılla ilgili bendeniz de bir yazı yazmayı hayal ediyorum elbet yazacağım da ama şimdilik beklemeniz gerekiyor zira ufak bir ara verdim birazdan çalışmaya devam etmem gerekiyor.
bu aralar kendi hayatımla ilgili - çok seviyor ve sevgilimle daimi mutluluklar yaşıyor olmamın dışında- neler anlatabileceğimi de bilemiyorum. evet, günler ilerledikçe daha bir funky daha bir krumpy kadın oluyorum adeta, saatlerce dans edebilecek bir enerji fışkırması da olmuyor değil ve kendimi stüdyoda hoplarken buluveriyorum. eh çalışmamdan da anlaşıldığı üzere almanca kursuna devam etmek niyetindeyim, beni yataktan kaldıracak bir güce ihtiyacım var. anladığım üzere uzunca bir süre daha işsizim, malum ülkemizde bazı şeyler kolay elde edilmiyor.
sevgilim bana -www.talesofmereexistence.com adresini tanıttı geçen gün, videoları büyük zevkle izledik beraber, tavsiye ederim Levni Yilmaz'ın kafasında yolculuk etmenizi.
bunun dışında pek ödüllü yeni Sophia Coppola filmi "Somewhere" i izledik, ne olduğunu pek anlamadık, Ferrari sponsor mu oldu diye şüphelendik, çok dikkatimizi çekmedi film velasıl.
sonra "The Tourist" de felaketti, Angelina Jolie Johnny Deep'in teyzesi gibi gözüküyordu, acil kilo alsın o kadın yoksa gitti giden ben diyim. film de pek iç açıcı değildi, insanda acilen pılını pırtını toplayıp Venedik'e yerleşme hissi yaratıyordu o kısım ayrı. Dün de "Guliver's Travels"ı izledik, öyle mantık hatalarını, filmdeki detaysızlıkları falan eleştirme gibi bir niyetten yoksun izleyerek eğlendik, güldürdü bizi ve sinema salonunda akşam 21.50 seansında koskoca salonda 14 kişi vardı ve dağılım 7 kadın 7 erkek olarak eşitleniyordu, anlaşılacağı üzere 7 tane çift olarak izlendi bu komedi filmi,damm it!
şimdilik böyle sayın satırları takip etmekte olan gözlerin sahipleri, canlarım.
almanca beni bekler ya da deutschland über alles.
caio!

3 comments:

dugu said...

Guliver's Travels'a gittik bizde mertoşla pek beğenmedik. hele o dublaj, bi ara baya "ööf ne bağırıyor yahu edward edward?" dedim!

dugu said...

hacı buarada almanca ne ayak, ne sınavı, bi yere mi gidiyorsun yoksa???

lulu said...

gitmiyorum yavrum sadece Active English'e yoğun kursa başlamaya karar verdim. Guliver'i de orjinal izledik ondan daha rahattı shdjslks.